JAPON EDEBİYATI'NIN 6 ÖNEMLİ YAZARI

Japon yazarlarının yeri bende çok özel. Onların eserlerini ne zaman okusam kendimde yeni bir şeyler keşfetmemi, daha önce rastlamadığım hislerle tanışmamı sağladılar. Birazdan okuyacağınız yazarlar Japon kültürünün derinliğini ve özgünlüğünü yansıtırlar ve dünya edebiyatına çok büyük katkıda bulunmuşlardır. Bu yazıda, bu yazarların hayatlarını, eserlerini ve edebi tarzlarını ele alacağız. İyi okumalar!

Haruki Murakami 

1949 yılında doğan Haruki Murakami Japonya’nın 20. yüzyıldaki en önemli ve en popüler yazarlarından birisidir. Bir dönem caz kulübü işletmeciliği yapan Murakami, birçok kesim tarafından Amerikan kültürünün etkisi altında kaldığı ve aşırı Batıcı olduğu eleştirilerine maruz kalsa da, Japonya’nın 20. yüzyıldaki en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilir. Eleştirilere kulak asmayıp eserlerini aynı tarzda üretmeye devam eden yazar, 1986’da ülkesini terk ederek eşiyle New York’a yerleşmiştir. 1986 – 1995 yılları arasında ülkesinden uzakta Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamış fakat 1995 yılında Kobe’de binlerce kişinin hayatını kaybettiği büyük depremden de etkilenerek Japonya’ya geri dönmüştür. Bir yandan üniversitede ders verirken diğer yandan da onu asıl ününe kavuşturacak eseriyle uğraşıp 1987 yılında Türkiye’de ilk çevirisi yapılan “İmkânsızın Şarkısı” isimli romanını çıkartmış ve Japonya’da en çok satılanlar arasına girmiştir. Fazlasıyla düzenli ve disiplinli olarak da bilinen Japon yazar günlük ayinle ilgili olarak, sabahın erken saatlerinde kalkıp 4-5 saat boyunca yazmakta, ardından 10 kilometrelik koşusunu tamamlamakta, akşamları ise hobisi olduğunu söylediği çeviri işleriyle uğraşmaktadır. Edebi yaşamı ödüllerle dolu olan Haruki Murakami postmodern edebiyatın Dali’si şeklinde anılmaktadır. 1980'lerin sonunda Türkiye'ye ve Yunanistan'a yaptığı seyahatleri 1990 yılında Uten Enten adıyla kitaplaştırmıştır. Kitabın Türkiye bölümünde “Askerler”, “Ekmek ve Çay”, “Türkiye”, “Kara Deniz”, “Hopa”, “Van Kedisi”, “Hakkâri İçin”, “Hakkâri 2”, “Marlboro”, “24 Nolu Otobanda Kâbus” ve “Otoban Boyunca” isimli denemeler bulunmaktadır. Yazarın Türkiye’de yayımlamış yirmi kitabı bulunmaktadır. Yazarın Türkçeye çevrilen başlıca kitapları şunlardır: Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu, 1Q84, Kadınsız Erkekler, Tuhaf Kütüphane, İmkânsızın Şarkısı

Yukio Mishima 

Japon roman ve oyun yazarı olan Yukio Mişima 1925 yılında Japonya’da dünyaya gelmiştir. Aristokrat bir aileye doğan Mişima büyükannesinin yanında ciddi bir disiplinle yetiştirilmiştir. Sürekli yazan ve üniversitelerde münazaralar düzenleyen Mişima 1968 yılında “Tate no Kai” adında bir topluluk oluşturmuştur.  Japonya’nın modernleşmesi ve geleneksel değerlerini yitirmesine sert bir tavır ile karşı çıkarak samuray değerlerini savunmuştur. Babasının yasaklamasına rağmen şiirlerini gizli gizli yazarak, savaşın son yıllarında şiirlerinden sonra öykülerini de yayımlamıştır. İlk romanı olan “Hırsızlar” ı ise 1946 yılında kaleme almaya başlayıp 1948 yılında yayınlamıştır. Ardından “Bir Maskenin İtirafları” isimli otobiyografik çalışmasıyla büyük bir ün kazandırmıştır. Eserleri dünya çapında üne kavuşmuş ve İngilizceye çevrilmiştir. Mişima, 25 Kasım 1970’te topluluk üyelerinden dört kişi ile birlikte Garnizon generalini ziyaretleri sırasında, generali sandalyesine bağlayıp imparatorluğun haklarının yeniden tesis edilmesi için hazırladıkları manifestoyu ve taleplerini okuduktan sonra seppuku (geleneksel Japon intihar biçimi) yaparak intihar etmiştir. Grup üyelerinden biri intiharın tamamlanması için Mişima’nın ve sonrasında kendisinin başını kılıçla kesmiştir. Mişima yazdığı on altı roman ve tiyatro oyunuyla savaş sonrası Japon Edebiyatının en önemli yazarlarından olmuş ve dünya çapında tanınan ünlü bir yazar haline gelmiştir. Başlıca eserleri şunlardır: Denizi Yitiren Denizci, Bir Maskenin İtirafları,

Bahar Karları, Bereket Denizi I, Kaçak Atlar II, Şafak Tapınağı III, Meleğin Çürüyüşü IV, Dalgaların Sesi, 

Kōbō Abe   

7 Mart 1924 doğumlu Kobo Abe, Japon savaş sonrası edebiyatının başlıca romancılarından biridir. 1948 yılında Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş fakat bu alanda hiç çalışmamıştır. Varoluşçuluk akımının Japonya’daki temsilcisi olarak kabul edilen Abe, üst gerçekçi ve avangart yazım üslubunu işleyişiyle Franz Kafka’ya da benzetilmektedir. 60’lı yıllarda Japon Komünist partisine üye olduğu için tüm kitapları Rusçaya çevrilmiştir. Bazı kitapları beyaz perdeye aktarılan Abe, Japon edebiyatının en önemli yazarları arasında en başlarda yerini almıştır. Başlıca eserleri: Kumların Kadını, Bir Başkasının Yüzü, Harap Harita, Kutu Adam

Kenzaburo Oe 

1935 yılında dünyaya gelen yazar geleneklerine bağlı bir taşra ailesinde yetiştirilmiştir. 17 yaşına kadar hiç çıkmadığı köyünden eğitimi için ayrılıp Tokyo’ya gidince lehçe farkı sebebiyle Japoncayı yeniden öğrenmek zorunda kalmış ve aynı dönemde ilk romanını yazmaya başlamıştır. Babasının erken ölümü, Japonya’nın II. Dünya savaşını kaybetmesi ve oğlunun engelli olarak doğması Oe’nin dünyasında ciddi yıkımlar yaratmış ve bu durumu edebi kimliğine de yansımıştır. Türkiye’de “Kişisel Bir Sorun” eseri ile tanınan yazar, Japonya’nın gelmiş geçmiş en güçlü sosyal ve politik eleştirel yaklaşımını roman dünyasına taşıyarak Japon edebiyatında kendine özgü bir yer edinmiştir. 1994 yılında Nobel Edebiyat Ödülü‘nü alan Oe, bunun hemen ardından Japonya’nın en yüksek ödüllerinden olan Kültürel Liyakat Nişanı’na laik görülmüş fakat ödülü reddetmiştir. Nobel’i aldıktan sonra yazarlığı bıraktığını ve bestecilik yapmaya karar verdiği açıklamıştır. Şu ana kadar iki adet CD’si yayınlamıştır. Başlıca eserleri şunlardır: Kişisel Bir Sorun, Kurbanı Beslemek, Sessiz Bir Çığlık, Delilikten Kurtar Bizi, Ayağa Kalk Genç Adam

Osamu Dazai

Osamu Dazai, “Azrail’in almak istemediği adam” diye anılan Japonya’nın ünlü yazarı. Gerçek adı Suuiçi Tsusima olan Osamu Dazai yazma serüvenine 1930’lu yıllarda başlamıştır. Kısa hayatına sarsıcı öyküler ve romanlar sığdırmayı başaran yazar, Japon edebiyatının en önemli isimleri arasında kabul edilir. Osamu Dazai'nin edebiyat çevrelerinde kendisine örnek aldığı yazar Türkçe'de Raşamon ve Kappa kitapları ile bilinen Ryunosuke Akutagawa'ydır. Akutagawa sadece edebiyat alanında değil ideolojik olarak da Osamu Dazai'yi etkilemiştir. Akutagawa'nın 35 yaşındayken intihar etmesi yazarda derin izler bırakmış ve psikolojik tedavi görmüştür. Kendisi de defalarca kez intihar girişiminde bulunan ve en son 39 yaşındayken ne yazık ki başarılı olup son kitabının son cümlelerini yazamadan hayata veda eden yazar, eserlerinde de sıklıkla ölüm, yalnızlık hissi ve intihar düşüncelerine yer vermiştir.  Yazarın tüm dünyada popüler olan eseri “Batan Güneş”, “Doğan Güneşin Ülkesi” olarak bilinen Japonya’da savaş sonrası dağılıp giden bir ailenin hüzünlü öyküsünü okuyucuya anlatıyor. Berrak üslubuyla pek çok yazardan ayrılan Dazai’nin kendi yaşamından izler taşıyan “Mor Bir Serserinin Gezi Notları” ve “İnsanlığımı Yitirirken” eserleri en önemi yapıtlarındandır.

Ryūnosuke Akutagawa

1920’li yılların Tayshō demokrasisini en iyi temsil eden yaratıcı yazar Akutagawa Ryūnosuke’dir. (1892-1927) Akutagawa hemen hemen bütün eserlerini otuz beş yaşındaki intiharından önceki son on yıl içinde yazmıştır. Eserlerinin büyük bir bölümünü kısa öyküler, eleştiri yazıları ve aforizmalar oluşturur. Her ne kadar birkaç uzun öyküsü bulunsa da roman ya da bir konuyu etraflıca inceleyen araştırması yoktur. Ömrü de edebiyat kariyeri gibi kısa sürmüştür. Buna rağmen kısa öykülerindeki biçim ve içerik çeşitliliği, çağdaşlarından kat kat zengindir. Japonya'nın önde gelen edebiyat ödülü olan Akutagawa Ödülü'ne adı verilen yazar, 35 yaşında aşırı dozda barbital alarak intihar etmiştir. En popülerler eserleri arasında “Raşomon”, “Burun”, “Örümcek İpliği”, “Kappa” örnek gösterilebilir.



Yorumlar